Depresyon, toplumda en hayli karşılaşılan ve en hayli duyduğumuz rahatsızlıklardan biridir. Hüzün, ıstırap günlük hayatta yaşadığımız olumsuz durumlara karşı vermiş olduğumuz olağan bir reaksiyondur. her insanın vakit zaman yaşadığı keder, hüzün depresyon ile birbirine benzerlik gösterse dahi farklı hislerdir. Depresyon, sıkıntı hissinin fazlaca daha ağır ve uzun periyodik olması halidir. Ayrıyeten ıstırap duyduğumuzda sırf olumsuz his varken depresyonda iken duyguya ek olarak kendini suçlama, değersizleştirme üzere niyetlerde vardır. Depresyon günlük ömrü olumsuz etkilemekte ve fonksiyonelliğin bozulmasına sebep olabilmektedir.
Depresyon belirtileri aşağıdaki üzere sıralanabilir;
● Kişinin daha öncesinden ilgi duyduğu aktivitelere karşı ilgisinin azalması ● Bireyler ortası bağlarda bozulmalar
● Ümitsizlik duygusu
● Uyku nizamında bozulmalar
● İştahta değişiklikler
● Suçluluk duygusu
● Değersizlik hissi
● Odaklanmada kuvvetlik çekme
● Bedensel şikayetler
● bir dahaleyici vefat fikirleri, planları
Depresyonun başlangıç yaşı olarak çoklukla 20’li yaşlar olduğu söylense de, depresyon çabucak her yaşta görülebilir. ömrün birinci senelerında karşılaşılan zorluklar, olumsuz yaşantılar, gerçek ya da sembolik kayıplar depresyonun kıymetli tetikleyicileri olabilirler. Depresyon semptomları olarak nitelendirilen belirtiler günler, haftalar ortasında ortaya çıkar. kimi vakit şiddetli stresör ile apansız başladığı da olabilir. Depresyon, bir defa otaya çıktıktan daha sonra yinelayabilen bir rahatsızlıktır.
Depresyonun niçinleri incelendiğinde, depresyonu tek bir niçine bağlamak yanlışsız değildir. Yaşanan olaylar ve olaylara şahısların vermiş olduğu reaksiyonlar, kişilik yapısı ve buna eşlik edebilecek olan beyindeki kimyasallar kıymetli etkenlerdir.
Yaşam döngüsü içerisinde yaşanan olumsuz durumlar karşısında şahısların vermiş olduğu birtakım yansılar etrafındakiler tarafınca bastırılabilir, yok sayılabilir ya da engellenebilir. Bireye kuvvetli olması gerektiği iletisi ziyadesiyle verilerek hissini bastırması istenebilir. Bu stil durumlar da hayatın ilerleyen devirlerinde depresyonun oluşumuna yer hazırlayabilir.
Depresif hastaların gelişimsel hikayeleri incelendiğinde, aile bireylerinde de depresif aile üyelerinin varlığı görülebilir. bu biçimde durumlarda kişinin depresif aile birebir daha yük olmamak için kendini kuvvetli hissetmek zorunda olduğu ve hislerini bastırdığı bu durumunda kişi için ilerleyen vakit içinderda depresif duygulanıma sebep olduğu gözlemlenmektedir. Bu durumun tersine çok müdafaacı bir ailede büyüyen çocuk için
ise özgüven gelişmeninde sorunlar yaşanabilir. Bu durumda çocuğun hayatının ilerleyen senelerında kendisini tabir etmesinde sıkıntılar yaşamasına sebep olabilir.
Özetle; kişilik yapısı ile birlikte hayatın birinci senelerında bireyin ortasında bulunduğu aile ortamı, çok müdafaacı ya da çok eleştirel bir aile yapısı, hayatın birinci senelerında yaşanan gerçek ya da sembolik kayıplar, travmatik olaylar ilerleyen devirlerde depresyona sebep olabilecek kıymetli etkenlerdir.
Depresyonda Psikoterapinin Yeri ve Kıymeti
Peki depresyonda psikoterapinin tesiri nedir? Genel olarak ruhsal rahatsızlıkların tedavisi bu rahatsızlıklara niye olan etkenlerin fark edilip, değiştirilmesi ile gerçekleştirilir. Buna ek olarak depresyon tedavisinde gereksinime bakılırsa psikoterapi ilaç tedavisiyle birlikte yürütülebilir.
Bu süreç kişinin olumsuz his, kanılarını fark edip bunlar üzerinde değişiklikler, yenilikler yapmasıyla birlikte ilerler. Ayrıyeten bu süreç terapist ve hastanın işbirliği içerisinde olmasıyla sağlıklı bir biçimde ilerler.
Depresyon belirtileri aşağıdaki üzere sıralanabilir;
● Kişinin daha öncesinden ilgi duyduğu aktivitelere karşı ilgisinin azalması ● Bireyler ortası bağlarda bozulmalar
● Ümitsizlik duygusu
● Uyku nizamında bozulmalar
● İştahta değişiklikler
● Suçluluk duygusu
● Değersizlik hissi
● Odaklanmada kuvvetlik çekme
● Bedensel şikayetler
● bir dahaleyici vefat fikirleri, planları
Depresyonun başlangıç yaşı olarak çoklukla 20’li yaşlar olduğu söylense de, depresyon çabucak her yaşta görülebilir. ömrün birinci senelerında karşılaşılan zorluklar, olumsuz yaşantılar, gerçek ya da sembolik kayıplar depresyonun kıymetli tetikleyicileri olabilirler. Depresyon semptomları olarak nitelendirilen belirtiler günler, haftalar ortasında ortaya çıkar. kimi vakit şiddetli stresör ile apansız başladığı da olabilir. Depresyon, bir defa otaya çıktıktan daha sonra yinelayabilen bir rahatsızlıktır.
Depresyonun niçinleri incelendiğinde, depresyonu tek bir niçine bağlamak yanlışsız değildir. Yaşanan olaylar ve olaylara şahısların vermiş olduğu reaksiyonlar, kişilik yapısı ve buna eşlik edebilecek olan beyindeki kimyasallar kıymetli etkenlerdir.
Yaşam döngüsü içerisinde yaşanan olumsuz durumlar karşısında şahısların vermiş olduğu birtakım yansılar etrafındakiler tarafınca bastırılabilir, yok sayılabilir ya da engellenebilir. Bireye kuvvetli olması gerektiği iletisi ziyadesiyle verilerek hissini bastırması istenebilir. Bu stil durumlar da hayatın ilerleyen devirlerinde depresyonun oluşumuna yer hazırlayabilir.
Depresif hastaların gelişimsel hikayeleri incelendiğinde, aile bireylerinde de depresif aile üyelerinin varlığı görülebilir. bu biçimde durumlarda kişinin depresif aile birebir daha yük olmamak için kendini kuvvetli hissetmek zorunda olduğu ve hislerini bastırdığı bu durumunda kişi için ilerleyen vakit içinderda depresif duygulanıma sebep olduğu gözlemlenmektedir. Bu durumun tersine çok müdafaacı bir ailede büyüyen çocuk için
ise özgüven gelişmeninde sorunlar yaşanabilir. Bu durumda çocuğun hayatının ilerleyen senelerında kendisini tabir etmesinde sıkıntılar yaşamasına sebep olabilir.
Özetle; kişilik yapısı ile birlikte hayatın birinci senelerında bireyin ortasında bulunduğu aile ortamı, çok müdafaacı ya da çok eleştirel bir aile yapısı, hayatın birinci senelerında yaşanan gerçek ya da sembolik kayıplar, travmatik olaylar ilerleyen devirlerde depresyona sebep olabilecek kıymetli etkenlerdir.
Depresyonda Psikoterapinin Yeri ve Kıymeti
Peki depresyonda psikoterapinin tesiri nedir? Genel olarak ruhsal rahatsızlıkların tedavisi bu rahatsızlıklara niye olan etkenlerin fark edilip, değiştirilmesi ile gerçekleştirilir. Buna ek olarak depresyon tedavisinde gereksinime bakılırsa psikoterapi ilaç tedavisiyle birlikte yürütülebilir.
Bu süreç kişinin olumsuz his, kanılarını fark edip bunlar üzerinde değişiklikler, yenilikler yapmasıyla birlikte ilerler. Ayrıyeten bu süreç terapist ve hastanın işbirliği içerisinde olmasıyla sağlıklı bir biçimde ilerler.