Bayanların da adamların de birlikteliklerindeki cinsellik, aşk ve tutkuyla tatmin olup olmamalarında belirleyici etken, yüzde 70 oranında, çift içindeki dostluğun niteliğidir.
Keyifli beraberlikler kusursuz değildir. birliktelikte çatışma olağandır. Keyifli ve kuvvetli birlikteliklerde, partnerler derin bir mana hissini paylaşırlar. Geçinmekle kalmayıp, ayrıyeten birbirinin umut ve dileklerini dayanaklar ve beraberliklerinde bir maksat duygusu geliştirirler. beraberliklerde bunun yapılamaması, partnerlerin bitmek bilmeyen, faydasız ağız dalaşlarına girmelerine ya da kendilerini izole edilmiş ve yalnız hissetmelerine niye olur.
Çiftler birbirinin zihniyetini değiştirmek için yıllarını harcarlar, lakin bu mümkün değildir. Zira uyuşmazlıkların birçoklarının altında, hayat biçimi, kişilik ya da bedellere ait esaslı farklılıklar yatar. Bu farklılıklar üzerinde hengame ederek lakin vakit içinderını boşa harcamayı ve birlikteliklerine ziyan vermeyi başarabilirler. Bağlantılarla ilgili temel ve kozmik olan gerecekler ise; bir başka beşerden daha güç olan bir şey yoktur, bütün beşerler daima ilgi beklerler, ilgi beklemeyen insan yoktur, Bağ gayret ister, çiftler bağlantıları üzerine kendilerine has fakat genelde yanlış olan teoriler kurarlar, iİlişki ile ilgili her şikayet altta yatan bir duygusal muhtaçlığın göstergesidir.
Ünlü Psikolog Gerald Rogers sıkıntı bir boşanma süreci geçirdikten daha sonra, Facebook arkadaşları ve takipçileri ile bir mektup paylaşmış. Mektubunu ve hislerini da, ‘’Çok sevdiğim bir hanımı, yaklaşık 16 yıldır süren bir evlilikten daha sonra kaybetmiş biri olarak, size kimi tavsiyelerde bulunmak istiyorum.” yazarak anlatmaya çalışmış. Mektubunda verdiği tavsiyeleri pek beğenilen Rogers, tahminen de bu cümlelerin, kimi alakaları kurtarabileceğini de ekliyor açıklamalarına.
Öncelikli olarak bir alakada aklımızda tutmanız gereken şey, ne karşınızdaki kişi size ilişkin, ne de siz ona aitsiniz. Ona evlenme teklifi ettiğinizde, onun kalbinin sahibi olmak ve bunu korumak için; istediği ve hak ettiği insan olmaya kelam vermiş oluyorsunuz. Şu unutulmamalıdır ki yüreğiniz, emanet edilecek en değerli, en kutsal hazineyken; o, sizi seçti. Bu yüzden münasebet konusunda asla tembel davranmamalısınız.
Sevdiğiniz kişinin yüreğinin koruyucusu olma konusundaki kararlılığınızı, birebir hassaslıkla kendi yüreğiniz konusunda da gösterin. Kendinizi de, dünyayı da tam manasıyla sevin. Lakin sevdiğiniz kişinin sizin hayatınızda özel bir yeri olduğunu ve oraya, o hariç kimsenin girmemesi gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
Daima değişeceksiniz, onunla birlikte olduğunuz müddet boyunca birebir insan olarak kalmanız mümkün değil. Hatta birkaç sene daha sonra ikiniz de tıpkı insan olmayacaksınız. Değişim kapınızda; ikinizin de her gün birbirinizi bir daha seçmeniz için geçerli niçinleriniz olmalı.
Lakin unutmayın ki, o ebediyen sizinle olacak diye bir şey yok. Şayet onun yüreğini önemsemezseniz, yüreğinin anahtarını bir diğerine verebilir ve bunu geri kazanmanız da tekrar mümkün olmayabilir. Bu yüzden onun aşkını kazanmak için, her vakit çaba edin. Yalnızca onu niye sevdiğinize odaklanın. Odaklandıkça sevginiz de büyüyecektir. Şayet yanlışlara odaklanırsanız, gördüğünüz her şey, size yanılgı yapmak için bir niye olacaktır.
Aşkınıza odaklanmanız, size tam manasıyla yardımcı olmaz şüphesiz ancak en azından bu sayede, aşkınızla, birfazlaca sorunu aşabilirsiniz. Sevdiğiniz şahsa ve aşkınıza gerçek açıdan baktığınız sürece, dünyanın en şanslı insanlardan birisi olduğunuzu bakılırsaceksiniz. Sevdiğinize istikamet vermeye çalışmaktan vazgeçin. Yapmanız gereken yalnızca onu sevmek. Şayet bir gün nitekim değişirse bile bırakın bu değişim sizin isteğinizle değil, kendi tercihiyle olsun.
hayatınızdaki insanın misyonu, sizi “mutlu biri” haline getirmek değil; ötürüsıyla “mutsuz biri” de yapamaz. Kendi mutluluğunuzdan yalnızca siz sorumlusunuz. Bu kıymetli ayrıntıyı gördüğünüz vakit, bağlantınız de esasen memnun bir hal alacaktır.
Sevdiğiniz şahsa karşı öfkelenmenizin tek niçini, sizin içinizdeki bir hissin harekete geçmesine sebep olmasıdır. Hisleriniz ise büsbütün size aittir, yani hepsi sizin sorumluluğunuzdadır. Hissettiklerinizi irdelemek için kendinize vakit tanıyın ve tüm soruları kendinize sorun.
İçinizdeki olumsuz hislerin sebebini yeterli belirlediğiniz sürece, bir kere daha o hislerin sizin canınızı yakmasını engelleyebilirsiniz. Sevdiğiniz kişi mutsuz ya da üzgün olduğunda, bunu düzeltmek sizin işiniz değil. Lakin onun yaşadığı durumun farkında olmak zorundasınız. Onu anladığınızı ve sizin için ne kadar kıymetli olduğunu bilmesini sağlamak zorundasınız.
bir mühlet uzaklaşmak istese bile ona ” Kaçma benden” diye bir yanıt verebilir, sizin her daim onun yanında olduğunuzu ve hiç bir yere gitmediğinizi; birlikteken kuvvetli görünmek zorunda olmadığını söyleyebilirsiniz. bu türlü size karşı daha açık olacak ve size güvenecektir.
Sevdiğiniz kişi için aptal olur musunuz? Evet, olmalısınız. Onun yanında kendinizi fazla ciddiye almayın. kucak kucak gülün ve onu da güldürün. Unutmayın ki gülmek, her şeyi kolaylaştırır. Onun aşk lisanından konuşmayı ve onun ortasındaki hisleri depreştirecek şeyleri öğrenin. Ehemmiyet verdiği şeylere siz de bir kademe daha kıymet vermeye başlayın.
Kendisini gerçek bir kraliçe üzere hissetmesini sağlayacak şeylerin listesini yapmasını önerin ve listedeki şeyleri bir arada gerçekleştirmeyi teklif edin. Ona yalnızca vaktinizi değil, dikkatinizi ve ruhunuzu da verin. Onunla olduğunuzda zihninizdekileri büsbütün silmek için ne gerekiyorsa yapın. Sizin en değerli hastalığınız da, en düzgün tedavi biçiminizde o, bunu asla unutmayın. Evet, aptal olmayın lakin bir aptal üzere gözükmekten de korkmayın. Natürel ki yanlışlarınız olacak ve genelde bunun sebebi de, o olacak.
Kıymetli olan epey büyük kusurlar yapmamaya çalışmanız ve yanlışlarınızdan ders almaya ihtimam göstermeniz. Tahminen harika değilsiniz. Ancak aptal olmayı denemeye de gerek yok, değil mi?
Her vakit yan yana olmak zorunda değilsiniz. Ancak her vakit, endişelerinizi ve hislerinizi paylaşmak konusunda istekli; yanlışlarınızı kabul etmek konusunda da telaşlı olun.
Diyelim ki sevdiğiniz kişi ödün verme konusunda çok başarılı. Ama şunu bilmelisiniz ki, o kişinin de kendi ruhunu doyurmaya ve geliştirmeye muhtaçlığı var. Hatta kimi vakit sizin kollarınızdan kopup, kimi maceraları da kendi başına yaşamalı. Emin olun bu üzere durumlardan daha sonra, sevdiğiniz kişi asla eskisi üzere olmayacak. Kâfi ki ona bu fırsatı verin.
Şayet aranızda bir itimat bağının oluşmasını istiyorsanız, sizinle alakalı her şeyi onunla paylaşma konusunda istekli olmalısınız. Bilhassa de paylaşmak istemediğiniz şeyler konusunda. Aslında bunu yapmak nitekim cüret ister, zira siz ona büsbütün kalbinizi açtığınızda ve o gerçek sizle karşılaştığında; onun sizde ne bulacağından asla emin olamazsınız. Cüret, her şeyinizle sizi sevmesi için ona müsaade vermek demektir. Ve denerseniz bakılırsaceksiniz ki, karanlık taraflarınız size ışık olacak.
Bu yüzden, tam şu an yüzünüzdeki maskeden kurtulun. Şayet onunlayken maske takmak zorunda iseniz ve her vakit eksiksiz gözükme muhtaçlığı duyuyorsanız, aşkın ne olduğunu asla tam olarak öğrenemeyeceksiniz demektir.
Dingin su, bakteri biriktirir; fakat akıntı halindeki su her daim pak ve ferahlatıcıdır. Ya da senelerca spor yapıp kaslarınızı çalıştırsanız bile, bıraktığınız anda vücudunuz birinci gününüzü bile aratacak hale gelir, değil mi? Alakalar de tıpkı bunun üzeredir; bağınız üzerine düşünmeyi asla bırakmamanız gerekir. Bu yüzden bir arada düşünüp ortak amaçlarınızı, hayallerinizi ve yapmak istediklerinizi belirleyin.
Para kazanmak bir oyun üzeredir ve bu oyunu kazanmak için yanınızdaki partnerinizle, uygun bir ilgi ortasında olduğunuzdan emin olun, bu bile kâfi olacaktır. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İlginizde her vakit affetmeyi seçin ve geçmiş yerine geleceğe odaklanın. Geçmişinizin sizi rehin almasına ve anıların içerisinde kaybolmanıza müsaade vermeyin. Affetmek, özgürlüktür. Bu yüzden bağlantınıza ziyan vermeyi kesin ve her vakit sevgiyi seçin.
Bu yazının sonunda gereksiniminiz olan son tavsiye ise işte bu. Tüm bu tavsiyeleri prensip haline getirirseniz; ortada münasebetinizi tehdit edecek hiç bir şey kalmayacaktır. Aşk, her daim sürecektir…
Keyifli beraberlikler kusursuz değildir. birliktelikte çatışma olağandır. Keyifli ve kuvvetli birlikteliklerde, partnerler derin bir mana hissini paylaşırlar. Geçinmekle kalmayıp, ayrıyeten birbirinin umut ve dileklerini dayanaklar ve beraberliklerinde bir maksat duygusu geliştirirler. beraberliklerde bunun yapılamaması, partnerlerin bitmek bilmeyen, faydasız ağız dalaşlarına girmelerine ya da kendilerini izole edilmiş ve yalnız hissetmelerine niye olur.
Çiftler birbirinin zihniyetini değiştirmek için yıllarını harcarlar, lakin bu mümkün değildir. Zira uyuşmazlıkların birçoklarının altında, hayat biçimi, kişilik ya da bedellere ait esaslı farklılıklar yatar. Bu farklılıklar üzerinde hengame ederek lakin vakit içinderını boşa harcamayı ve birlikteliklerine ziyan vermeyi başarabilirler. Bağlantılarla ilgili temel ve kozmik olan gerecekler ise; bir başka beşerden daha güç olan bir şey yoktur, bütün beşerler daima ilgi beklerler, ilgi beklemeyen insan yoktur, Bağ gayret ister, çiftler bağlantıları üzerine kendilerine has fakat genelde yanlış olan teoriler kurarlar, iİlişki ile ilgili her şikayet altta yatan bir duygusal muhtaçlığın göstergesidir.
Ünlü Psikolog Gerald Rogers sıkıntı bir boşanma süreci geçirdikten daha sonra, Facebook arkadaşları ve takipçileri ile bir mektup paylaşmış. Mektubunu ve hislerini da, ‘’Çok sevdiğim bir hanımı, yaklaşık 16 yıldır süren bir evlilikten daha sonra kaybetmiş biri olarak, size kimi tavsiyelerde bulunmak istiyorum.” yazarak anlatmaya çalışmış. Mektubunda verdiği tavsiyeleri pek beğenilen Rogers, tahminen de bu cümlelerin, kimi alakaları kurtarabileceğini de ekliyor açıklamalarına.
Öncelikli olarak bir alakada aklımızda tutmanız gereken şey, ne karşınızdaki kişi size ilişkin, ne de siz ona aitsiniz. Ona evlenme teklifi ettiğinizde, onun kalbinin sahibi olmak ve bunu korumak için; istediği ve hak ettiği insan olmaya kelam vermiş oluyorsunuz. Şu unutulmamalıdır ki yüreğiniz, emanet edilecek en değerli, en kutsal hazineyken; o, sizi seçti. Bu yüzden münasebet konusunda asla tembel davranmamalısınız.
Sevdiğiniz kişinin yüreğinin koruyucusu olma konusundaki kararlılığınızı, birebir hassaslıkla kendi yüreğiniz konusunda da gösterin. Kendinizi de, dünyayı da tam manasıyla sevin. Lakin sevdiğiniz kişinin sizin hayatınızda özel bir yeri olduğunu ve oraya, o hariç kimsenin girmemesi gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
Daima değişeceksiniz, onunla birlikte olduğunuz müddet boyunca birebir insan olarak kalmanız mümkün değil. Hatta birkaç sene daha sonra ikiniz de tıpkı insan olmayacaksınız. Değişim kapınızda; ikinizin de her gün birbirinizi bir daha seçmeniz için geçerli niçinleriniz olmalı.
Lakin unutmayın ki, o ebediyen sizinle olacak diye bir şey yok. Şayet onun yüreğini önemsemezseniz, yüreğinin anahtarını bir diğerine verebilir ve bunu geri kazanmanız da tekrar mümkün olmayabilir. Bu yüzden onun aşkını kazanmak için, her vakit çaba edin. Yalnızca onu niye sevdiğinize odaklanın. Odaklandıkça sevginiz de büyüyecektir. Şayet yanlışlara odaklanırsanız, gördüğünüz her şey, size yanılgı yapmak için bir niye olacaktır.
Aşkınıza odaklanmanız, size tam manasıyla yardımcı olmaz şüphesiz ancak en azından bu sayede, aşkınızla, birfazlaca sorunu aşabilirsiniz. Sevdiğiniz şahsa ve aşkınıza gerçek açıdan baktığınız sürece, dünyanın en şanslı insanlardan birisi olduğunuzu bakılırsaceksiniz. Sevdiğinize istikamet vermeye çalışmaktan vazgeçin. Yapmanız gereken yalnızca onu sevmek. Şayet bir gün nitekim değişirse bile bırakın bu değişim sizin isteğinizle değil, kendi tercihiyle olsun.
hayatınızdaki insanın misyonu, sizi “mutlu biri” haline getirmek değil; ötürüsıyla “mutsuz biri” de yapamaz. Kendi mutluluğunuzdan yalnızca siz sorumlusunuz. Bu kıymetli ayrıntıyı gördüğünüz vakit, bağlantınız de esasen memnun bir hal alacaktır.
Sevdiğiniz şahsa karşı öfkelenmenizin tek niçini, sizin içinizdeki bir hissin harekete geçmesine sebep olmasıdır. Hisleriniz ise büsbütün size aittir, yani hepsi sizin sorumluluğunuzdadır. Hissettiklerinizi irdelemek için kendinize vakit tanıyın ve tüm soruları kendinize sorun.
İçinizdeki olumsuz hislerin sebebini yeterli belirlediğiniz sürece, bir kere daha o hislerin sizin canınızı yakmasını engelleyebilirsiniz. Sevdiğiniz kişi mutsuz ya da üzgün olduğunda, bunu düzeltmek sizin işiniz değil. Lakin onun yaşadığı durumun farkında olmak zorundasınız. Onu anladığınızı ve sizin için ne kadar kıymetli olduğunu bilmesini sağlamak zorundasınız.
bir mühlet uzaklaşmak istese bile ona ” Kaçma benden” diye bir yanıt verebilir, sizin her daim onun yanında olduğunuzu ve hiç bir yere gitmediğinizi; birlikteken kuvvetli görünmek zorunda olmadığını söyleyebilirsiniz. bu türlü size karşı daha açık olacak ve size güvenecektir.
Sevdiğiniz kişi için aptal olur musunuz? Evet, olmalısınız. Onun yanında kendinizi fazla ciddiye almayın. kucak kucak gülün ve onu da güldürün. Unutmayın ki gülmek, her şeyi kolaylaştırır. Onun aşk lisanından konuşmayı ve onun ortasındaki hisleri depreştirecek şeyleri öğrenin. Ehemmiyet verdiği şeylere siz de bir kademe daha kıymet vermeye başlayın.
Kendisini gerçek bir kraliçe üzere hissetmesini sağlayacak şeylerin listesini yapmasını önerin ve listedeki şeyleri bir arada gerçekleştirmeyi teklif edin. Ona yalnızca vaktinizi değil, dikkatinizi ve ruhunuzu da verin. Onunla olduğunuzda zihninizdekileri büsbütün silmek için ne gerekiyorsa yapın. Sizin en değerli hastalığınız da, en düzgün tedavi biçiminizde o, bunu asla unutmayın. Evet, aptal olmayın lakin bir aptal üzere gözükmekten de korkmayın. Natürel ki yanlışlarınız olacak ve genelde bunun sebebi de, o olacak.
Kıymetli olan epey büyük kusurlar yapmamaya çalışmanız ve yanlışlarınızdan ders almaya ihtimam göstermeniz. Tahminen harika değilsiniz. Ancak aptal olmayı denemeye de gerek yok, değil mi?
Her vakit yan yana olmak zorunda değilsiniz. Ancak her vakit, endişelerinizi ve hislerinizi paylaşmak konusunda istekli; yanlışlarınızı kabul etmek konusunda da telaşlı olun.
Diyelim ki sevdiğiniz kişi ödün verme konusunda çok başarılı. Ama şunu bilmelisiniz ki, o kişinin de kendi ruhunu doyurmaya ve geliştirmeye muhtaçlığı var. Hatta kimi vakit sizin kollarınızdan kopup, kimi maceraları da kendi başına yaşamalı. Emin olun bu üzere durumlardan daha sonra, sevdiğiniz kişi asla eskisi üzere olmayacak. Kâfi ki ona bu fırsatı verin.
Şayet aranızda bir itimat bağının oluşmasını istiyorsanız, sizinle alakalı her şeyi onunla paylaşma konusunda istekli olmalısınız. Bilhassa de paylaşmak istemediğiniz şeyler konusunda. Aslında bunu yapmak nitekim cüret ister, zira siz ona büsbütün kalbinizi açtığınızda ve o gerçek sizle karşılaştığında; onun sizde ne bulacağından asla emin olamazsınız. Cüret, her şeyinizle sizi sevmesi için ona müsaade vermek demektir. Ve denerseniz bakılırsaceksiniz ki, karanlık taraflarınız size ışık olacak.
Bu yüzden, tam şu an yüzünüzdeki maskeden kurtulun. Şayet onunlayken maske takmak zorunda iseniz ve her vakit eksiksiz gözükme muhtaçlığı duyuyorsanız, aşkın ne olduğunu asla tam olarak öğrenemeyeceksiniz demektir.
Dingin su, bakteri biriktirir; fakat akıntı halindeki su her daim pak ve ferahlatıcıdır. Ya da senelerca spor yapıp kaslarınızı çalıştırsanız bile, bıraktığınız anda vücudunuz birinci gününüzü bile aratacak hale gelir, değil mi? Alakalar de tıpkı bunun üzeredir; bağınız üzerine düşünmeyi asla bırakmamanız gerekir. Bu yüzden bir arada düşünüp ortak amaçlarınızı, hayallerinizi ve yapmak istediklerinizi belirleyin.
Para kazanmak bir oyun üzeredir ve bu oyunu kazanmak için yanınızdaki partnerinizle, uygun bir ilgi ortasında olduğunuzdan emin olun, bu bile kâfi olacaktır. Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İlginizde her vakit affetmeyi seçin ve geçmiş yerine geleceğe odaklanın. Geçmişinizin sizi rehin almasına ve anıların içerisinde kaybolmanıza müsaade vermeyin. Affetmek, özgürlüktür. Bu yüzden bağlantınıza ziyan vermeyi kesin ve her vakit sevgiyi seçin.
Bu yazının sonunda gereksiniminiz olan son tavsiye ise işte bu. Tüm bu tavsiyeleri prensip haline getirirseniz; ortada münasebetinizi tehdit edecek hiç bir şey kalmayacaktır. Aşk, her daim sürecektir…