Ege Ajans / İZMİR (İGFA) – Ege Üniversitesi (EÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Serap Evran’ın yürütücülüğünü üstlendiği, milletlerarası COST aksiyonu çerçevesinde TÜBİTAK tarafınca desteklenen “Histon Deasetilaz 10 (HDAC10) Aktivitesinin İnhibisyonu İçin Spesifik DNA Aptamerinin Geliştirilmesi” projesi çalışmaları sürüyor.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, nitelikli çalışmalarından dolayı Doç. Dr. Serap Evran’ı ve proje takımını tebrik ederek muvaffakiyetler diledi.
Yürütücülüğünü Fen Fakültesi Biyokimya Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Serap Evran’ın yaptığı Fen Bilimleri Enstitüsü Biyokimya Anabilim Kolu Doktora Öğrencisi Ezgi Man’ın bursiyer olarak bakılırsav aldığı projede elde edilecek aptamerin potansiyel bir ilaç adayı olarak kronik GVHD tedavisi çalışmalarına katkı yapması hedeflendi.
Projenin bilgileri ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Serap Evran, “Allojenik hematopoietik kök hücre nakli kemik iliği yetmezliği, hemoglobin kaynaklı kan hastalıkları ve talasemi üzere hastalıklar için kıymetli bir tedavi seçeneğidir. Bunun için aile üyeleri, aileden olmayan şahıslar yahut kordon kanı ünitelerinden elde edilen hücreler kullanılmaktadır. Bu tedavinin en kıymetli komplikasyonu nakil daha sonrasında ortaya çıkabilen graft versus host (GVHD) hastalığıdır. GVHD hastalığının sebebi, bağışçının beyaz kan hücrelerinin alıcı hücreleri yabancı olarak algılamasıdır” diye konuştu.
Doç. Dr. Serap Evran, “GVHD, akut yahut kronik formda ortaya çıkmaktadır. Akut GVHD’nin önlenmesi ve tedavisi ile ilgili gelişmeler bulunmasına karşın, kronik GVHD bir epeyce hastayı olumsuz etkilemekte ve ölümlere yol açmaktadır. Kronik GVHD tedavisinde bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Fakat, kimi hastaların tedaviye karşılık vermemesi ve uzun vadeli ilaç kullanmasının niye olduğu yan tesirler sebebi ile yeni tedavi hallerine gereksinim vardır. Kronik GVHD tedavisinde düzenleyici T hücreleri ismi verilen ve bağışıklık reaksiyonunu baskılayan hücrelerin kullanması umut vericidir. Bu hücrelerin GVHD tedavisinde kullanılabilmesi için, Foxp3 ismi verilen bir protein gereklidir. Foxp3 proteinin üretimi için de histon deasetilaz 10 (HDAC10) ismi verilen enzimin aktivitesini durdurucu yeni ilaçlar gereklidir” dedi.
Üniversite Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, nitelikli çalışmalarından dolayı Doç. Dr. Serap Evran’ı ve proje takımını tebrik ederek muvaffakiyetler diledi.
Yürütücülüğünü Fen Fakültesi Biyokimya Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Serap Evran’ın yaptığı Fen Bilimleri Enstitüsü Biyokimya Anabilim Kolu Doktora Öğrencisi Ezgi Man’ın bursiyer olarak bakılırsav aldığı projede elde edilecek aptamerin potansiyel bir ilaç adayı olarak kronik GVHD tedavisi çalışmalarına katkı yapması hedeflendi.
Projenin bilgileri ile ilgili bilgi veren Doç. Dr. Serap Evran, “Allojenik hematopoietik kök hücre nakli kemik iliği yetmezliği, hemoglobin kaynaklı kan hastalıkları ve talasemi üzere hastalıklar için kıymetli bir tedavi seçeneğidir. Bunun için aile üyeleri, aileden olmayan şahıslar yahut kordon kanı ünitelerinden elde edilen hücreler kullanılmaktadır. Bu tedavinin en kıymetli komplikasyonu nakil daha sonrasında ortaya çıkabilen graft versus host (GVHD) hastalığıdır. GVHD hastalığının sebebi, bağışçının beyaz kan hücrelerinin alıcı hücreleri yabancı olarak algılamasıdır” diye konuştu.
Doç. Dr. Serap Evran, “GVHD, akut yahut kronik formda ortaya çıkmaktadır. Akut GVHD’nin önlenmesi ve tedavisi ile ilgili gelişmeler bulunmasına karşın, kronik GVHD bir epeyce hastayı olumsuz etkilemekte ve ölümlere yol açmaktadır. Kronik GVHD tedavisinde bağışıklığı baskılayıcı ilaçlar kullanılmaktadır. Fakat, kimi hastaların tedaviye karşılık vermemesi ve uzun vadeli ilaç kullanmasının niye olduğu yan tesirler sebebi ile yeni tedavi hallerine gereksinim vardır. Kronik GVHD tedavisinde düzenleyici T hücreleri ismi verilen ve bağışıklık reaksiyonunu baskılayan hücrelerin kullanması umut vericidir. Bu hücrelerin GVHD tedavisinde kullanılabilmesi için, Foxp3 ismi verilen bir protein gereklidir. Foxp3 proteinin üretimi için de histon deasetilaz 10 (HDAC10) ismi verilen enzimin aktivitesini durdurucu yeni ilaçlar gereklidir” dedi.