Panik hayatımızın rastgele bir periyodunda karşımıza çıkabilecek bir durumdur. Araştırmalara
her 25 şahıstan birinin hayatının bir periyodunda panik ile ilgili önemli problemler yaşayabildiğini
gösterir. Pekala bu kadar sık yaşanabilecek bir durumken, panik atak nedir?
Panik, ortada beden bütünlüğümüzü tehdit eden bir durum yokken, öngörülebilir bir biçimde
kişinin ağır endişe belirtilerini deneyim etmesidir. Bu kaygı belirtileri beklenmedik
vakit içinderda ortaya çıkabilir. Bunları uzmanlar olarak ‘Yanlış Alarm’ olarak kıymetlendiririz.
Yangın olmadığı biçimde çalan yangın alarmı, hırsız tarafınca çalınmaya çalışılmadan çalmaya
başlayan otomobil alarmı üzere düşünülebilir. Panik atak geçiren kişi bu yanlış alarmlara karşı
ağır bir dehşet yaşar ve çeşitli bedensel belirtiler deneyim eder. Bu niçinle, panik ataklar
beklenilmeyen apansız ortaya çıkan bir dizi bedensel belirti ve bu belirtilerden kaygı duyma
yahut paniğe kapılma biçiminde tanımlanabilir.
Panik atak esnasındaki bir grup fizikî belirtiler nasıl yaşanır. Panik atak geçirmiş
danışanlardan sıkça;
‘Kalbim hayli süratli atıyordu’
‘Nefes almam zorlaştı’
‘Kalp krizi geçirdiğimi düşündüm’ halinde sözler duyabiliriz. Bunların niçini* yanlış alarm
vermiş olmamızdır.
Beynimiz etrafta bir tehlike algıladığında yahut tehlike olabileceğini öngördüğünde ‘Otonom
Hudut Sistemi’ ismi verilen kısma ikaz gönderir. Burada bilinmesi gereken kıymetli nokta, bunun
gayesi sizi korumaktır, size ziyan vermek değildir. Otonom hudut sistemi; kaçma ve savaşma
yansılarından sorumlu olan Sempatik Hudut Sistemi ile gevşeme ve dinlenmeden sorumlu olan
Parasempatik Hudut Sisteminden oluşur.
Organizma korunmak istendiğinde, beyin, kaçma ve savaşma yansısından sorumlu Sempatik
Hudut Sistemi (SSS) faal hale getirir. SSS, ‘ya daima ya hiç’ unsuruyla çalışan bir sistemdir. Öteki bir deyişle, etkin değilken hiç bir belirti yaşanmaz
(vücudunuzda panik atakla ilgili hiç bir reaksiyon hissetmezken), ancak etkin olduğu zaman
bedeninizde biroldukca fizikî belirtiyi yaşarsınız. Örneğin; kalbin epey süratli çarpması, terleme,
titreme, nefes almakta zorluk vb.
Bedenin yalnızca muhakkak kısımlarda değişikli olup geri kalanda rastgele bir fizikî belirti
olmaması hayli ender görülen bir durumdur.
her 25 şahıstan birinin hayatının bir periyodunda panik ile ilgili önemli problemler yaşayabildiğini
gösterir. Pekala bu kadar sık yaşanabilecek bir durumken, panik atak nedir?
Panik, ortada beden bütünlüğümüzü tehdit eden bir durum yokken, öngörülebilir bir biçimde
kişinin ağır endişe belirtilerini deneyim etmesidir. Bu kaygı belirtileri beklenmedik
vakit içinderda ortaya çıkabilir. Bunları uzmanlar olarak ‘Yanlış Alarm’ olarak kıymetlendiririz.
Yangın olmadığı biçimde çalan yangın alarmı, hırsız tarafınca çalınmaya çalışılmadan çalmaya
başlayan otomobil alarmı üzere düşünülebilir. Panik atak geçiren kişi bu yanlış alarmlara karşı
ağır bir dehşet yaşar ve çeşitli bedensel belirtiler deneyim eder. Bu niçinle, panik ataklar
beklenilmeyen apansız ortaya çıkan bir dizi bedensel belirti ve bu belirtilerden kaygı duyma
yahut paniğe kapılma biçiminde tanımlanabilir.
Panik atak esnasındaki bir grup fizikî belirtiler nasıl yaşanır. Panik atak geçirmiş
danışanlardan sıkça;
‘Kalbim hayli süratli atıyordu’
‘Nefes almam zorlaştı’
‘Kalp krizi geçirdiğimi düşündüm’ halinde sözler duyabiliriz. Bunların niçini* yanlış alarm
vermiş olmamızdır.
Beynimiz etrafta bir tehlike algıladığında yahut tehlike olabileceğini öngördüğünde ‘Otonom
Hudut Sistemi’ ismi verilen kısma ikaz gönderir. Burada bilinmesi gereken kıymetli nokta, bunun
gayesi sizi korumaktır, size ziyan vermek değildir. Otonom hudut sistemi; kaçma ve savaşma
yansılarından sorumlu olan Sempatik Hudut Sistemi ile gevşeme ve dinlenmeden sorumlu olan
Parasempatik Hudut Sisteminden oluşur.
Organizma korunmak istendiğinde, beyin, kaçma ve savaşma yansısından sorumlu Sempatik
Hudut Sistemi (SSS) faal hale getirir. SSS, ‘ya daima ya hiç’ unsuruyla çalışan bir sistemdir. Öteki bir deyişle, etkin değilken hiç bir belirti yaşanmaz
(vücudunuzda panik atakla ilgili hiç bir reaksiyon hissetmezken), ancak etkin olduğu zaman
bedeninizde biroldukca fizikî belirtiyi yaşarsınız. Örneğin; kalbin epey süratli çarpması, terleme,
titreme, nefes almakta zorluk vb.
Bedenin yalnızca muhakkak kısımlarda değişikli olup geri kalanda rastgele bir fizikî belirti
olmaması hayli ender görülen bir durumdur.