‘’MUTLULUK HORMONU GÜNEŞ IŞIĞI İLE BAĞLANTILI’’
Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin hormonunun salgılanması için güneş ışınına muhtaçlık duyarız. Güneş ışığının üzerimizde fizyolojik temelli ruhsal tesirleri yaşanır. Halk içinde memnunluk hormonu olarak da bilinen serotonin hormonunun salgılanması, güneş ışığının yüksek olduğu vakit içinderda artıyor. İnsanın kendini memnun hissetmesi için salgılanan bu hormonun, bireyin kendini uygun hissetmesinde tesiri epey büyük. Güneş ışığının az olduğu vakit içinderda ise melatonin salgılanıyor. Melatonin insanın uyuması için salgılanan hormondur.
Mevsim geçişlerinde güneş ışığı azaldığında mevsimsel depresyon ismi verilen duygusal dalgalanmalar yaşanır. Bireyler bu devirlerde kendilerini daha halsiz, yorgun ve mutsuz hisseder. Bu da olumsuz niyetlerin ortaya çıkmasına ve depresyon belirtilerinin artmasına yol açar. Güneş ışığına daha az maruz kalınması, mevsimsel depresyonun kalıcı bir hal almasına sebep olabiliyor.
Aslında doğal olan güneş ışığı ile uyanmamız. Kalıcı saat uygulaması ile aydınlık akşamların uzamasına karşın güneşe maruz kaldığımız saatlerin azaldığını söyleyebiliriz. Öğrenciler ve çalışanlar eski uygulamada güneş battıktan daha sonra meskene dönüyorlardı. Yeni uygulama ile havanın geç sonucuyor bulunmasına karşın, bir daha güneş battıktan daha sonra meskenlerine dönüyorlar. Bu durum da maruz kalma müddetinin azalmasına sebep oluyor. Geçmiş uygulamada gün ışığı ile bir arada doğal bir biçimde uyanılırken, artık bu da mümkün olmuyor.
‘’UYKUDAN NE VAKİT UYANILDIĞI ÇOK ÖNEMLİ’’
Sabit saat uygulaması bilhassa çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyen bir uygulama. Karanlık niçiniyle beynin uyanışı gerçek ve vaktinde gerçekleştirememesi, çocukların okuldaki dikkat mühletlerin kısalmasına sebep oluyor. Çocukların okuldaki randımanları önemli biçimde düşüyor. Uykunun kaç saat olduğundan epeyce uykuya nasıl gidildiği ve nasıl uyanıldığı değerlidir diyebiliriz. Çocuklar bedenlerini tam uyandıramadıklarında kahvaltı edemiyorlar, hakikat besin alamıyorlar. Kahvaltı yapamayan bir beden kendini gün ortasında âlâ hissedemiyor ve bu durum performans düşüklüğüne sebep oluyor.
“GÜVENLİK DERDİNE niye OLUYOR”
Ülkemizde artan şiddet hadiseleri da var. Beşerler sabah işe giderken de akşam işten dönerken de karanlıkta güvenlik telaşı duyuyorlar. Bireyler, kendilerini inançta hissetmedikleri bir psikolojide keyifli hissedemezler. Bu da depresyonu artıracak kıymetli etkenlerden biridir.
Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin hormonunun salgılanması için güneş ışınına muhtaçlık duyarız. Güneş ışığının üzerimizde fizyolojik temelli ruhsal tesirleri yaşanır. Halk içinde memnunluk hormonu olarak da bilinen serotonin hormonunun salgılanması, güneş ışığının yüksek olduğu vakit içinderda artıyor. İnsanın kendini memnun hissetmesi için salgılanan bu hormonun, bireyin kendini uygun hissetmesinde tesiri epey büyük. Güneş ışığının az olduğu vakit içinderda ise melatonin salgılanıyor. Melatonin insanın uyuması için salgılanan hormondur.
Mevsim geçişlerinde güneş ışığı azaldığında mevsimsel depresyon ismi verilen duygusal dalgalanmalar yaşanır. Bireyler bu devirlerde kendilerini daha halsiz, yorgun ve mutsuz hisseder. Bu da olumsuz niyetlerin ortaya çıkmasına ve depresyon belirtilerinin artmasına yol açar. Güneş ışığına daha az maruz kalınması, mevsimsel depresyonun kalıcı bir hal almasına sebep olabiliyor.
Aslında doğal olan güneş ışığı ile uyanmamız. Kalıcı saat uygulaması ile aydınlık akşamların uzamasına karşın güneşe maruz kaldığımız saatlerin azaldığını söyleyebiliriz. Öğrenciler ve çalışanlar eski uygulamada güneş battıktan daha sonra meskene dönüyorlardı. Yeni uygulama ile havanın geç sonucuyor bulunmasına karşın, bir daha güneş battıktan daha sonra meskenlerine dönüyorlar. Bu durum da maruz kalma müddetinin azalmasına sebep oluyor. Geçmiş uygulamada gün ışığı ile bir arada doğal bir biçimde uyanılırken, artık bu da mümkün olmuyor.
‘’UYKUDAN NE VAKİT UYANILDIĞI ÇOK ÖNEMLİ’’
Sabit saat uygulaması bilhassa çocukların gelişimlerini olumsuz etkileyen bir uygulama. Karanlık niçiniyle beynin uyanışı gerçek ve vaktinde gerçekleştirememesi, çocukların okuldaki dikkat mühletlerin kısalmasına sebep oluyor. Çocukların okuldaki randımanları önemli biçimde düşüyor. Uykunun kaç saat olduğundan epeyce uykuya nasıl gidildiği ve nasıl uyanıldığı değerlidir diyebiliriz. Çocuklar bedenlerini tam uyandıramadıklarında kahvaltı edemiyorlar, hakikat besin alamıyorlar. Kahvaltı yapamayan bir beden kendini gün ortasında âlâ hissedemiyor ve bu durum performans düşüklüğüne sebep oluyor.
“GÜVENLİK DERDİNE niye OLUYOR”
Ülkemizde artan şiddet hadiseleri da var. Beşerler sabah işe giderken de akşam işten dönerken de karanlıkta güvenlik telaşı duyuyorlar. Bireyler, kendilerini inançta hissetmedikleri bir psikolojide keyifli hissedemezler. Bu da depresyonu artıracak kıymetli etkenlerden biridir.