Takdim tehir ne demek örnek ?

parakrali

Global Mod
Global Mod
TAKDİM TEHİR NE DEMEK? DİLİN AKROBATLIĞI ÜZERİNE BİR GÜLÜMSETEN FORUM YAZISI

Selam dostlar,

Bugün kelimelerin jimnastik yaptığı, anlamların takla attığı, gramerin trapezde sallandığı bir mevzuyu konuşalım dedim: takdim ve tehir.

Yani kısaca; bir şeyi öne almak (takdim) ya da öne alınması gerekeni sona bırakmak (tehir).

Ama bu tanımı okuyunca “Eee, bunda ne komik var?” diyenler olabilir.

Sabredin aziz forumdaşlar! Çünkü bu mevzu, sadece cümlenin değil, hayatın da içinde — üstelik öyle komik örneklerle dolu ki, dil bilgisi kitabı değil de sanki sitcom senaryosu yazılmış gibi!

---

TAMDİM Mİ TEHİR Mİ: HAYATTA DA CÜMLEDE DE ÖNCE KİM KONUŞACAK?

Şimdi düşünün:

Bir çift tartışıyor. Kadın diyor ki,

> “Ben sana demiştim ama sen beni dinlemedin!”

Erkek diyor ki,

> “Ben dinledim ama sen önce söylemedin!”

İşte burada bile takdim-tehir yaşanıyor.

Kadın duygusal önceliği veriyor — “önce ben hissettim, sonra olay oldu.”

Erkek ise zamansal sıralamayı önemsiyor — “önce olay oldu, sonra duygular geldi.”

Yani aslında dilbilgisel bir kavram, ilişkisel bir fenomene dönüşüyor!

Erkekler stratejik davranıyor: “Cümlede özne önce gelir, mantık sırasına göre konuşalım.”

Kadınlar ise empatik bir yerden yaklaşıyor: “Önem sırasına göre konuşalım, kim incindiyse o öne alınsın.”

---

DİLİN DANS PİSTİNDE TAKDİM TEHİR RÜZGÂRI

Takdim tehir, Arapça kökenli bir ifade.

Kısaca, cümledeki kelimelerin yerini değiştirip anlamı vurgulamak demek.

Yani “Ben seni seviyorum” yerine “Seni ben seviyorum” dersen, işte orada kelimeler salsa yapmaya başlar!

İlk cümlede duygusal bir beyan vardır; ikincisinde ise kıskanç bir vurgu:

“Seni başkası değil, ben seviyorum!”

Bir başka örnek:

- “Bugün okula gitmedim.” → sade, nötr bir bilgi.

- “Okula bugün gitmedim.” → dün gittim ama bugün yandım!

Bu yer değiştirme işi, sadece anlamla değil, mizahla da oynar.

Mesela Türk annelerinin klasik repliği:

> “Ben sana demedim mi gitme diye?”

> Burada “gitme” kısmı sonda kalmış — tehir edilmiş. Ama etkisi?

> Kelimeler sıraya girmemiş olsa da vicdan tokadı anında ulaşır!

---

ERKEKLERİN STRATEJİSİ: DİLDE BİLE TAKDİM YAPARLAR!

Erkekler genelde planlı, taktiksel düşünür.

Yani “önce özne, sonra fiil, ardından nesne” dizilimini askeri düzen gibi uygularlar.

Bir erkek forumdaşımız şöyle diyebilir mesela:

> “Takdim tehir basit kardeşim. Kelimeleri sırayla dizerken mantığa göre davranacaksın.”

Ama gel gör ki, hayatta işler bu kadar lineer değil!

Bir kadının “Sen beni anlamıyorsun” cümlesi, kelime sırasından çok kalp sırasına göre dizilmiştir.

O yüzden erkekler “takdim”i stratejik plan olarak görürken, kadınlar “tehir”i duygusal denge unsuru olarak kullanır.

Bir örnek:

Erkek: “Sorunu çöz, sonra konuşalım.”

Kadın: “Konuşalım ki sorunu çözelim.”

Bu sadece iletişim farkı değil, bir gramer savaşı adeta!

Dilbilgisi bile cinsiyetler arasında strateji belirliyor.

---

KADINLARIN DUYGUSAL TEHİR SANATI

Kadınlar genelde kelimeleri kalbin ritmine göre dizer.

Takdim-tehir, onlarda doğal bir sezgidir.

Bir kadının “Sen beni seviyorsun çünkü beni anlıyorsun.” demesiyle,

“Sen beni anlıyorsun çünkü beni seviyorsun.” demesi arasında evren kadar fark vardır.

İlkinde duygular sebep, ikinci de sonuç olur.

Ve bunu analiz etmeye kalkarsanız, işte o an dilbilim değil, ilişki felsefesi başlar.

Bir erkek hemen analiz eder:

> “Yani sevgi anlama sebebidir diyorsun, ama bence anlayış sevginin sonucudur.”

> Kadın ise içinden geçirir:

> “Bu kadar analiz edeceğine, bir kez ‘evet, seni seviyorum’ deseydin ya!”

İşte takdim-tehir burada mizahın ta kendisidir.

Bir cümlenin önüne ya da arkasına geçen bir kelime, bazen koca bir ilişkinin yönünü değiştirir.

---

FORUMDA BİR KELİME SAVAŞI BAŞLASIN!

Hadi bakalım forumdaşlar, biraz da siz eğlenin.

Size birkaç örnek:

1. “Ben kahveyi seviyorum.”

2. “Kahveyi ben seviyorum.”

Hangisi sabah insanının, hangisi gece kuşunun cümlesi sizce? ☕

Ya da şu klasik örnek:

1. “Ben sana inanıyorum.”

2. “Sana ben inanıyorum.”

Birincisi güvenin ilanı, ikincisi ise “herkes şüphe etse de ben senin yanındayım” vurgusu.

Dil bu kadar küçük oynamalarda nasıl devleşiyor, değil mi?

Takdim-tehir, cümlenin makyajıdır: bazen eyeliner çekersin, bazen ruj yetmez, bazen de “ben doğallıktan yanayım” deyip tüm vurguyu kaldırırsın.

---

HAYATTA TAKDİM TEHİR YAPMAK: YANLIŞ ZAMANDA DOĞRU CÜMLE

Hayatta da takdim-tehir bolca yaşanır.

Mesela bir arkadaşına doğum gününde geç mesaj atarsın, ama duygusal bir notla:

> “Bugün değil belki ama her gün iyi ki varsın.”

> Bu, bir nevi tehirin nezaketli halidir.

Veya biri sana sabah “günaydın” mesajı atar, sen öğleden sonra “sana da günaydın” yazarsın.

O da takdim-tehirin tembeller için versiyonu!

İş yerinde patron “Raporu gönderdin mi?” der.

Sen “Göndereceğim” dersin ama aslında “Göndermedim ama göndermiş gibi hisset istedim” demektir.

Dilde takdim yok, tehir sonsuz!

---

FORUMDAKİ DOSTLARA GÜLÜMSETEN SORULAR

- Siz en son hangi cümlede “takdim-tehir” kazasına uğradınız?

- “Seni ben seviyorum” diyen biri mi daha etkileyici, yoksa “Ben seni seviyorum” diyen mi?

- Erkeklerin stratejik, kadınların duygusal dil dizilimi hakkındaki gözlemleriniz neler?

- Günlük hayatta yanlış sırada söylediğiniz bir kelime, başınıza iş açtı mı? 😄

---

SONUÇ: TAKDİM-TEHİR, HAYATIN CÜMLE KARNAVALI

Sonuçta takdim-tehir sadece dilbilgisel bir mesele değil; hayatın mizahi ritmidir.

Bazen cümlenin başını sona, bazen sonunu başa koyarız — tıpkı hayat gibi.

Erkekler stratejik dizilişlerle denge kurmaya çalışırken, kadınlar kelimeleri his sırasına dizer.

Birinde akıl, diğerinde kalp öndedir; ama ikisi birleşince anlam tamam olur.

Unutmayalım: bazen “önce ben” değil, “önce sen” demek gerekir.

Çünkü kelimelerin sırası değişir, ama sevgi ve saygının sırası hep aynı kalır.

Hadi şimdi siz de yazın bakalım —

Cümlede mi öndesiniz, hayatta mı? 😄
 
Üst